$ DOLAR → Alış: 38,20 / Satış: 38,36
€ EURO → Alış: 43,45 / Satış: 43,63

  • 17.03.2025
  • için yorumlar kapalı
  • 41 kez okundu

“Yüzyıllardır Kadınlara karşı sürdürülen Cadı avı ,bu gün Suriyede  Alevi Kadınlara karşı sürüyor ”

Erkek egemen sistemin kadın bedenini hedef alan sistematik şiddeti, tarihten günümüze farklı biçimlerde devam etmektedir.

Kadın katliamları, münferit değil, kadın cinsiyetine yönelik organize ve kolektif imha politikasıdır. Yüzyıllar önce başlayan ve günümüzde hala devam eden cadı avı, bugün Alevi kadınlar üzerinde yeni bir şiddet dalgası olarak karşımıza çıkmaktadır.

Tarih boyunca erkeklerin savaşlarının “ganimeti” olarak görülen kadınlar, “cadı” damgasıyla, “namus” kisvesiyle, “savaş stratejisi” adı altında katledilmiştir.

Dün Ezidi kadınlar IŞİD’in sistematik tecavüz ve köleliğine maruz kalırken, bugün Suriye’deki Alevi kadınlar benzer bir kadın kırımıyla karşı karşıya kalmaktadırlar.

Dünya kamuoyu ise bu sistematik şiddete karşı sessizliğini korumaktadır.

Aleviler tarih boyunca eşit yurttaşlık hakkından mahrum bırakılmış, kimlikleri yok sayılmış, inançları tanınmamış ve toplumun “ötekisi” olarak konumlandırılmıştır. Bu dışlanma politikası sadece bireysel değil, kurumsal ve sistemik bir ayrımcılık olarak varlığını sürdürmüştür. Alevi toplumunun varlığına dair meşruiyet tanınmaması, onları vatansız ve güvencesiz bir konuma iterken, bugün gelinen noktada bu toplumun mensupları “katli vacip” olarak hedef gösterilmektedir. Bu tarihsel dışlanma ve ötekileştirme, özellikle Alevi kadınları üzerinde çifte bir ayrımcılık ve şiddet olarak tezahür etmektedir. Hem inanç kimliğinden hem de kadın olmanın getirdiği dezavantajlı konumdan dolayı, Alevi kadınları patriyarkal sistemin en ağır yükünü taşımaya zorlanmaktadır.

Alevilerin katledilmesine dair dünyanın hiçbir yerinde hukuki süreçler işletilmemiş, sorumlular hesap vermemiştir. Bununla beraber Alevi kadınlar, patriyarkal kontrol mekanizmasının en vahşi biçimde yok saydığı kesim olmuştur.

KADIN BEDENİ SAVAŞ ALANI DEĞİLDİR!

Bosna’dan Ruanda’ya, Myanmar’dan Ukrayna’ya, Irak’tan Suriye’ye kadar savaş bölgelerinde kadınlar, sistematik tecavüz silahıyla köleleştirilmiş ve öldürülmüştür. Bu işkenceden sağ kurtulanlar ise çoğu zaman kendi toplumları tarafından kabul edilmemiş, etkin destek mekanizmalarından yoksun bırakılmış, bir daha asla hayata bağlanamamıştır.

Cinselleştirilmiş şiddetin yalnızca “ordunun moralini yükseltmek” veya “düşman toplumunu yıkmak” için verilen taktiksel bir emir değil, bu şiddet, erkek egemen sistemin içselleştirilmiş şiddetinden kaynaklanmaktadır. Erkek şiddeti, savaşta “kontrolsüz bir ortamda” açığa çıkan bir sapma değil; patriyarkal kültür tarafından beslenen ve barış zamanında da var olan yıkıcı bir güçtür.

Savaşta tecavüzün “emirsiz” gerçekleştiği anlatısı, failleri sorumluluktan kurtarmaya yönelik bir erkek dayanışması stratejisidir. Tecavüz, “düşman topraklarında” gerçekleşen kontrolsüz bir sapma değil, patriyarkal iktidarın doğal bir uzantısıdır. Erkekler barışta da, savaşta da kadın bedeni üzerinde egemenlik kurmak için şiddet uygular.

FEMİNİST DİRENİŞ VE DAYANIŞMA ÇAĞRISI!

Kadın mücadelesinin yüzyıllardır sürdürdüğü direniş geleneğiyle, cinselleştirilmiş savaş şiddetinin faillerinin sadece emir verenlerde değil, erkek egemen kültürün tüm yapılarında aranması gerektiğini haykırıyoruz. Bu şiddet, kadınların ikincilleştirildiği, nesneleştirildiği ve erkek egemenliğinin normalleştirildiği her yerde potansiyel olarak mevcuttur.

 

Ortaçağ’dan günümüze süren cadı avlarının her biçimine karşı yüzyıllardır direnen kadınların mirasını sahipleniyoruz. Bedenlerimiz, üzerinde erkeklerin tahakküm kuracağı alanlar değildir! Erkek savaşlarının “taktiksel ganimeti” olmayı reddediyoruz. Kadın katliamlarının her türüne karşı, tüm kadınlarla dayanışma içinde mücadelemizi sürdürüyoruz.

– Kadın kırımının ayrı bir savaş suçu olarak tanınması için uluslararası yasal düzenlemeler talep ediyoruz.

– Kadınların, kendi hayatları ve bedenleri üzerinde tam kontrol sahibi olma hakkını savunuyoruz.

– Farklı kimliklerden, inançlardan ve coğrafyalardan kadınlar olarak dayanışmamızı büyütüyoruz.

– Şiddetin kökenindeki erkeklik kodlarını ve iktidar ilişkilerini reddediyoruz.

– Suriye’deki Alevi kadınlara yönelik şiddetin görünür kılınması ve sorumluların yargılanması için mücadele ediyoruz.

– Savaş mağduru kadınlara yönelik etkin destek mekanizmalarının oluşturulmasını talep ediyoruz.

Dünya kamuoyunu Suriye’deki Alevilere yönelik katliamlara karşı ses çıkarmaya Suriye’deki Alevi katliamı nedeniyle uluslararası yaptırımlara tabi tutulmasını, Suriye’de yaşayan tüm azınlıklara ve Alevilere eşit yurttaşlık hakkı tanınmasını ve yaşam haklarının garanti altına alınmasını talep ediyoruz. Kadın katili cihadist çetelerin uluslararası yapılar tarafından aklanmaya çalışılmasını kabul etmiyoruz. Ödül yerine Alevi katliamından sorumlu olanların Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından ivedi olarak yargılanmasını ve cezalandırılmasını talep ediyoruz.”diye açıklamada bulundular .

Kazım TOKUÇ

Menteşe Belediye Tiyatrosu Uluslararası Festivalde Sahne Aldı
  Menteşe Belediye Tiyatrosu, 19-25 Nisan tarihleri arasında Denizli Merkezefendi Belediyesi tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen 1. Uluslararası Çocuk...
Muğla’nın Güçlü Aile, Güçlü Toplum Vizyonuyla atacağı adımlar belirlendi.
Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Muğla İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı Vali Dr. İdris Akbıyık Başkanlığında yapılarak Muğla’nın Güçlü Aile, Güçlü Toplum...
Büyükşehir Sporcusu Balkanlar Yolcusu
 Muğla Büyükşehir Belediyesi Masa Tenisi sporcusu Aybige Feride Üstündağ Kayseri’de gerçekleştirilen şampiyonada dördüncü olarak Milli takımla Balkan Şampiyonası’na gitmeye hak...
Büyükşehir’den Anlamlı Günde Anlamlı Açılış
Muğla Büyükşehir Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Ortaca’da Kısa Mola Merkezi ve Gündüz Bakımevi açtı. Kıyı Ege...
Bodrum’da Mandalin Öykü Yarışması Ödülleri Sahiplerini Buldu
  Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği(ÇYDD) Bodrum Şubesi tarafından bu yıl ilki düzenlenen Mandalin Öykü Yarışması sonuçlandı. Yarışmada ödül kazanan öğrencilere...
Fethiye’de paraşüt kazası: 2 ölü
Muğla’nın Fethiye ilçesinde bulunan Babadağ’dan havalanan yamaç paraşütü, kayalık alana düşerken, pilot ve arkadaşı yaşamını yitirdi. Olay, Fethiye ilçesi Babadağ’da...
Menteşe Belediyesi Minik Başkanlara Emanet
Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal Aras, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda koltuğunu çocuklara emanet etti. Başkan Köksal, başkanlık...
Merve’nin Yeni Şarkısı Ygo (yarınlar güzel olacak) yayımda !
Grammy adayı Türk saykodelik rock grubu Altın Gün’ün eşsiz sesi ve eski üyesi Merve Daşdemir, nam-ı diğer Merve, solo kariyerinin ilk albümünden ikinci...
Büyükşehir 23 Nisan Coşkusunu Yaşattı
Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında Sunay Akın Söyleşisi ve Kışla Parkı’nda şenlik düzenlendi....
Öğrenci Valiler Muğla’yı Yönettiler
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında Valimiz Sayın Dr. İdris Akbıyık, makamını temsili olarak Menteşe Şehit Jandarma...
Başkan Durmuş Koltuğunu Minik Öğrenciye Devretti 
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Dalaman Belediye Başkanı Sezer Durmuş, başkanlık koltuğunu bir günlüğüne Kapukargın İlkokulu 2’nci...
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Muğla’nın Menteşe ilçesinde düzenlenen renkli etkinliklerle kutlandı. Menteşe’deki ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin sahnelediği...
70 yaşındaki emekli terzi Salih Yazgan, 11 sene önce başlattığı geleneği bozmadı,  105 Sokak’ı  23 Nisan öncesi çocuklar için bayram...
Kayıp muhtar uçurumun dibinde ölü bulundu
  Kayıp olarak ihbarı yapılan muhtar aramalarda uçurumun dibinde arabasının içinde ölü bulundu. Muğla’nın Dalaman ilçesine bağıl Narlı Mahallesi muhtarı 58 yaşındaki...
İstanbul’da deprem! GSM Operatörleri çöktü
  İstanbul’da 6.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Meydana gelen depremin ardından GSM operatörleri çöktü. Sarsıntının hemen ardından iletişim hatlarında yoğunluk...