İş değil doğa katliamı, iş kazası değil iş cinayeti !

Astek Madencilik’in Gökova mahallesinde izinsiz çalıştırdığı taş ocağında kepçe operatörü Hilmi Turan’ın ölümü tepkilere neden olurken ,Muğla Çevre Platformu Gökova Meclisi yaptığı yazılı açıklamada ;“Astek Madencilik 1 Eylül tarihinde Muğla Valiliği tarafından kendisine faaliyetini durdurması için tebligat yapılmış olmasına karşın yasal uyarıyı hiçe sayarak izinsiz faaliyetine devam etmiş ve bu iş cinayetine neden olmuştur” denildi .
Bir araya gelerek pankartlar açan Gökova meclis üyeleri ve vatandaşlar ;”Bizler Gökova ahalisi olarak taşocaklarının yıllardır bölgemizde neden olduğu ekolojik yıkıma karşı mücadele ediyoruz. Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin sınırında yürütülen bu faaliyetler ormanlarımızı, zeytinliklerimizi, tarım alanlarımızı tahrip ediyor. Gece gündüz demeden patlatılan dinamitlerin gürültüsü, üzerimize yağan tozlar yaşam kalitemizi yok ediyor, su kaynaklarımızı kirletiyor. Yerleşim yerlerinden geçen malzeme yüklü kamyonların oluşturduğu yoğun trafik yaşamlarımızı tehdit ediyor. Zeytin koruma yasasına göre üç km’den fazla yaklaşmaması gereken maden ocakları zeytinliklerimizle iç içe faaliyetlerini yürütüyorlar. Devletin kurumları yasalara aykırı bu faaliyetlere göz yumarak bu doğa tahribatına adeta izin veriyorlar, yaşanan doğa yıkımının ortağı oluyorlar.
Yaşamlarımızı ve yaşam alanlarımızı tehdit eden bu faaliyetlere karşı mücadele ederken 8 Aralık 2022 tarihinde Astek Madencilik’in izinsiz yürüttüğü faaliyet sırasında kepçe operatörü Hilmi Turan isimli arkadaşımızın yaşamını yitirdiği haberi ile kahrolduk. Astek Madencilik 1 Eylül tarihinde Muğla Valiliği tarafından kendisine faaliyetini durdurması için tebligat yapılmış olmasına karşın yasal uyarıyı hiçe sayarak izinsiz faaliyetine devam etmiş ve bu iş cinayetine neden olmuştur.
Ülkemizin birçok yerinde madencilik faaliyetlerinde benzer şekilde iş cinayetlerinde yitirdiğimiz canlarımızı bir kez daha saygı ile anarken bu cinayetlerin işin fıtratında olduğuna yönelik açıklamalarla adeta normalleştirilmeye çalışılmasına da isyan ediyoruz. Gözü daha fazla kardan başka bir şey görmeyen sermaye sahiplerinin doğayı ve insan hayatını sömürmesinin sonucu olarak yaşam alanlarımızı ve yaşamlarımızı kaybediyoruz.
Yetkili kurumlara sesleniyoruz: Şirketlerin rant hırslarını doyurmak için daha fazla verecek canımız yok! Yaşanan bu iş cinayeti tüm yönleri ile ortaya çıkarılarak sorumluları gereken cezaya çarptırılsınlar. Gökova Bölgesinde yaşam alanlarımızı ve yaşamlarımızı tehdit eden tüm taşocağı faaliyetleri derhal durdurulsun. Ormanlarımızın, zeytinliklerimizin, tarım alanlarımızın ve su kaynaklarımızın korunması için bölge halkının katılımı ile bir yönetim planı oluşturulsun.
Gökova Meclisi olarak yaşamını yitiren Hilmi Turan’ın yakınlarına baş sağlığı diliyoruz ve bu iş cinayetinin sorumluları gereken cezayı alıncaya kadar takipçisi olacağımızı bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyoruz.”
