Adalet Kervanı Bodrum’dan ses yükseltti:
Mahkeme Kararına Rağmen Hukuksuzca İşletilen Termik Santraller Kapatılmalıdır.
Muğla’nın Datça ilçesinden 20 Ekim’de yola çıkan Adalet Kervanı 7. Günde Bodrum’a ulaştı. İskele meydanında eylem ve açıklama yapan onlarca kişi “İldeki üç termik santralin kapatılmasını ve halkın suyunun santrallere verilmesinden vazgeçilmesini “ istedi.
MUÇEP, Kardok, Ekoloji Birliği ve İklim Adaleti Koalisyonu tarafından oluşturulan Muğla Adalet Kervanı İklim Adaleti ve Termik Santralların Kapatılması için 20 Ekim’de Datça’dan yola çıkarken, Marmaris Akyaka, Menteşe, Yatağan ve Milas’a uğradıktan sonra bugün Bodrum’a geldi.
MUSLUKLARI DEĞİL TERMİKLERİ KAPATIN
Akşam saatlerinde İskele Meydanı’na ulaşan kervanın eylem ve basın açıklamasına CHP İlçe Başkanı Tuna Işın ve Belediye Başkanı Ahmet Aras ile Bodrum’daki sivil toplum örgütleri destek verdi. Ellerinde Muslukları Değil Termikleri Kapatın, Su İnsan Hakkıdır, Bodrum’un suyunu termiklere Verme, Termiklere Verecek Suyumuz Yok yazılı döviz taşıyan eylemciler sık sık Katil Limak Akbelen’den Defol, Termik Santraller Kapatılsın sloganları attı.
HUKUK TERMİK SANTRALLERİ KAPATIN DEDİ,
Adalet Kervanı adına basın açıklamasını Bodrum Muçep sözcüsü Elif Eren okudu.Eren açıklamasında “Muğla’daki termik santrallerin kapatılması talebi, hukuk devleti ilkesi gereğidir. Muğla bölgesindeki Kemerköy, Yeniköy ve Yatağan termik santralleri için Aydın İdare Mahkemesi 1996 yılında kapatma kararı vermiş ve Danıştay yapılan itirazı red ederek kapatma kararını onaylamıştır. Santrallerin, bu yargı kararlarına rağmen işletilmesi üzerine başvurulan AIHM de 2005 yılında Türkiye mahkemelerinin verdiği kararı onaylamıştır. Mahkeme kararlarının uygulanmasını sağlığımız, ormanlarımız, zeytinliklerimiz, köylerimiz ve su kaynaklarımız için termik santrallerin kapatılmasını istiyoruz. Ormanlar, en önemli karbon yutak alanları olarak havamızı temizlemekle kalmaz, yağmuru çeker ve toprakta suyu tutarlar. Bu hayati önemlerine rağmen termik santrallere kömür sağlamak üzere ormanlarımız yok ediliyor. Bu yaz, Akbelen Ormanı’nda 780 dönümlük alanda ağaçlarımızı kaybettik. Mahkeme kararları uygulanmış olsa ağaçlarımız bugün dimdik ayakta olacaktı. Yine de Akbelen orman vasfını korumaktadır ve koruyabildiği sürece hepimiz için nefes, su ve yaşam kaynağı olmaya devam edecektir. Akbelen Ormanı’nda maden işletmeciliği yapılarak, yok edilecek yeraltı su yolları ve bu nedenle susuz kalacak Çamköy, Karacahisar yeraltı su rezervleri hepimizindir. Kömür için kazılmaması, su kaynaklarımızın yok edilmemesi ve kirletilmemesi için, sonuna kadar mücadele edeceğiz. Akbelen mücadelesi hepimizin mücadelesidir. Termik santrallar ve kömür ocakları kapatılmadığı takdirde sadece Akbelen değil, Çamköy, Karacahisar, Turgut ve ruhsat sahası içinde kalan bütün köy, mera ve ormanlarımız yok olacak. Bölgede arkeolojik sit alanı ilan edilerek, yerinde korunması gereken zengin kültürel Dünya mirası da, santralleri işleten şirketlerin insafına bırakılarak ‘kurtarma kazısı’ adı altında yürütülen çalışmalar sonunda yok edildi ve edilmeye devam ediliyor. Bu kayıpları, bu topraklar hak etmiyor” ifadelerini kullandı.
BODRUM SUSUZLUĞA MAHKUM EDİLMİŞTİR
Eylem sırasında eylemciler ellerinde getirdikleri boş su bidonları ile kömür parçalarını meydanda yere attı. Eren açıklamasının devamında ise ”Muski Genel Müdürlüğünden alınan bilgilere göre, Bodrum yarımadasının yıllık su ihtiyacı 44 milyon m3. DSİ tarafından MUSKİ Genel Müdürlüğüne tahsis edilmiş yer altı ve yerüstü su kaynaklarından, yılda toplam 28milyon m3 su temin edilerek sisteme veriliyor. Başka bir deyişle, insani amaçlı su tüketimi ihtiyacının sadece %63’ü karşılanıyor. Ekim başı itibarı ile Bodrum’a su sağlayan iki barajın da su rezervleri tükenmiş, Bodrumlular DSİ tarafından susuzluğa mahkum edilmiştir. Ancak, bölgede bulunan 2 termik santralden sadece Yeniköy Termik santraline yılda yaklaşık 14 milyon m3 su tahsis edilmiştir. Kemerköy termik santralinin su ihtiyacının bir kısmı, yine Milas Dereköy yeraltı suyu varlıklarından tahsis ediliyor. Bir kısmı da, denizden çekiliyor. Kemerköy’e tatlı su kaynaklarından ne kadar su tahsisi yapıldığı bilinmiyor. Bodrum halkı olarak DSİ’ye soruyoruz: Bölgedeki tatlı su varlıklarından, toplam ne kadar su Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerine verilmektedir? YK Enerji bu su tahsisleri karşılığında DSİ’ye ödeme yapmakta mıdır? Milas’taki barajlarda su tükendiğine göre termik santrallere bundan sonra herhangi bir kaynaktan su tahsisi yapılacak mıdır? Eğer yapılacaksa hangi kaynaklardan ve ne koşullarda yapılacaktır?” dedi.