ENFLASYONA EZDİRMEMEK

Değerli okurlar siz para basıp herkesin cebindeki paranın kıymetini düşürürseniz ve sonra kalkıp maaşlara zam yaparsanız bunun manası vatandaşın cebinden aldığınız paranın bir kısmını tekrar vatandaşa vermektir.

Para basıldıkça çoğalır ve kıymeti düşer. Sonra bazı maaş zamları ile tekrar vatandaşa iade etmek gibi oluyor bu durum.

Hani vardır ya Nasreddin hocanın eşeğini kaybedip sonra tekrar bulması fıkrası…

1990’lı yıllarda da durum çok benzer idi. Dolar 8.150,–TL civarındaydı. Sıfırlar kaldırıldı bir ara başabaş gitti sonra yeniden aynı duruma geldi ve geçti. Şimdi Dolar 10 lira.

Bunun en büyük ve önemli sebebi uygun faizle borçlanamamaktır. Borç bulamayınca para basmak zorunlu olur.

Yani ekonomi maalesef ağır hasta ve bu şekilde nereye gideceğiz?

Dolar ve Euro yükseldikçe Türk ekonomisi daha çok batıyor.

Bir diğer deyimle tencere çok pahalıya kaynıyor veya hiç kaynamıyor. Karadenizde 2023 te Doğalgaz çıkması bu ekonomiyi düştüğü yerden kaldırmaz.

Bütün yeni açılacak yapıları ve çıkacak doğalgazı da 2023 seçim yılına almak bile çok birşey değiştirmeyecektir.

Emekli maaşları ve asgari ücret gerçekten Avrupa ile kıyaslamanız halde inanılmaz düşük. Hükumet muhtemelen basılan paralardan bir kısmını maaşlara zam olarak ayıracak. Ancak buna rağmen 1=11 veya 1=10 döviz kurları düzelmeden ne verseniz, ne yapsanız birşey değiştireceğini ben beklemiyorum.

Hiç uzağa gitmeyin, özel market, bakkalı bırakın Türk Hava Yollarına bakın ve fiyatlarını görün…

Böyle bir çıkmazın içinde dar gelirli çoğunluğu nasıl enflasyona ezdirmemek mümkün olur, bunu da söyleyen çok ama pek bilen yok.

Maaşlara zam yapmanın çok büyük bir faydası olacağını da sanmıyorum çünkü bu da yeniden fiyat artışlarına sebep olacak…

Bu durumda hem devletin, hem milletin yapacağı milli bir tasarruf biraz rol oynayabilir, daha doğrusu rollerin içinde en tesirlisi olabilir.

Ancak yine de çözüm asla değildir.